Ne Arıyorsunuz ?

D Harfi İle Başlayan Kız Bebek İsimleri Ve Anlamları

Sayfamızda D Harfi ile başlayan kız bebek isimleri ve anlamları, d ile başlayan kız isimleri, anlamlı d harfi ile başlayan isimler, kız isimleri,kız bebek isimleri, yeni kız isimleri,en güzel d harfi kız isimleri,dini d harfi kız isimleri,kuranda geçen kız isimleri,yeni doğan kız bebek isimleri ve anlamları ,hazır kız isimleri bu sayfamızda yer alıyor.
https://isimlistesi.blogspot.com
Daime: Sürekli, devamlı, kalıcı, müdavim.
Dalga: Denizin rüzgarlı, havada kabarıp kıyıya sürüklenmesi. 2. Hareketli su kütlesi. 3. Saçların dalga dalga oluşu.
Dalım: Tutunacak güç, dayanacak yer anlamında. 2. Ağacın dalı.
Dalince: Dal gibi zarif ve ince.
Dalya: Yıldız çiçeği, çan çiçeği.
Damla: Çok küçük miktarda su. 2. Çok az.
Damlam: Damla kadar küçük, Güzel, bereketli olan.
Darçin: Tarçın, güzel kokulu bir baharat.
Darin: Hüküm sürmek.
Daristan: Orman.
Daye: Süt nine, süt anne, dadı. 2. Çocuk yetiştiren.
Dayehatun: Çok emek vermiş, dadı.
Define: Gömülü duran değerli şeyler.
Defne: Yaprakları güzel kokulu, kış ve yaz yeşil kalan bir ağaç.
Değer: Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan ölçü, kıymet. 2. Yüksek ve yararlı nitelik. 3. Üstün nitelikli kimse.
Değerli: Değeri yüksek olan, kıymetli.
Dehan: Ağız.
Delfin: Bir tür yunus balığı.
Delistan: İçinde çok çeşitli çiçek bulunan bahçe.
Demar: Damar. 2. Hırs. 3. Duygu, sinir. 4. Soy, yaradılış.
Demet: Bağlanarak oluşturulmuş deste. 2. Bitki ya da çiçek destesi.
Demgüzar: Ömür süren, zaman geçiren.
Demhoş: Nefesi güzel kokan.
Demi: Kadife.
Deran: Çaresiz, biçare.
Derem: Para, akçe.
Derim: Çadır.
Derince: Merdiven.
Deryanur: Bilgisiyle ışık saçan.
Deste: Bağlam, demet. 2. Çok.
Destecan: Herkese içtenlikle bağlanan.
Destegül: Bağlanmış gül demeti.
Destegür: Çok gür.
Destegüz: Sonbahar hayranı.
Destenaz: Hayranlık uyandıracak kadar zarif bir nazı olan.
Destenur: Işık demeti.
Destgir: Nazik, kibar, yardıma hazır.
Destgür: Yardım sever, iyiliksever.
Destmal: MendiL.
Deşeni: Zulme uğramış, zalimlerin elinde kalmış.
Devinsu: Suyun ritmik hareketleri, akarsu.
Devrin: Bir kişi veya olayın gündemde olduğu tarih dönemi.
Dewran: Devir, çark. 2. Zaman.
Diba: Altın ve gümüş işlemeli bir tür ipek kumaş.
Dibace: Başlangıç, önsöz. 2. Bir kitabın süslenmiş-olan ilk sayfaları.
Dicle: Ulu ırmak. 2. Doğu Anadolu’dan doğup, Basra Körfezi’ne akan ırmak.
Diclehatun: Ulu kadın.
Didar: Güzel yüz. 2. Görme. 3. Cennet’te Tanrı’nın manevi görünüşü.
Dide: Göz, gözbebeği.
Didem: Gözüm gibi baktığım, sevdiğim, gözüm, sevgilim.
Dila: Gönlümü çalan.
Dilagah. Gönülden anlar, sezgili.
Dilan: Gönüllerce olan, yürekler dolusu. 2. Dans, şarkı.
Dilara: Gönlü okşayan, alan, çelen.
Dilasa: Gönül avutan.
Dilasude: Gönlü rahat, huzurlu.
Dilaşup: Gönül çalan.
Dilay: Gönüllere ışık saçan, aydınlatan.
Dilbahar: Konuşmasının güzelliğiyle insanın gönlünü ferahlatan.
Dilbant: Gönül çalan.
Dilbaz: Gönül eğlendiren, neşeli, civelek. 2. Güzel söz söyleyen, konuşkan. 3. Konuşmasıyla kandıran.
Dilber: Gönlü yakan, güzel. 2. Alımlı, güzel kadın.
Dilbeste: Gönlünü bağlamış, aşık olmuş.
Dilbu: Gönül kokusu.
Dilcan: İçi dışı bir olan.
Dilce: Gönlü dilinde olan.
Dilcu: Gönlü çeken.
Dildade: Gönlünü kaptırmış, gönül vermiş.
Dildan: Sevmek.
Dildar: Gönül almış, sevilen.
Dildaş: Aynı konulan paylaşanlar.
Dileda: Konuşmaya nazlanan.
Dilefruz: Gönül aydınlatan, ferahlatan.
Dilege: Hatiplik yeteneği olan kişi.
Dilek: İstenen, arzulanan, beklenen, talep, rica.
Dilela: Gözü gönlü bir olan.
Dilem: Gönüllere deva olan şey.
Dilem: İkilem, iki seçenekli durum, iki tane.
Dilemma:İkilem.
Diler: İsteyen, dilekte bulunan.
Dilfer: Diliyle herkesin gönlünü ferahlatan.
Dilferah: Gördü geniş, sevinçli.
Dilfigar: Aşk acısıyla gönlü yaralı olan.
Dilfiruz: Gönlü rahatlatan.
Dilge: Güzel konuşan kişi.
Dilgüdaz: Gönle eziyet veren.
Dilgüzar: Herkesin derdine derman bulan.
Dilhan: İçten ve yürekten konuşan.
Dilhayat: Yüreğinin sesini dinleyen.
Dilhıraş: Yürek parçalayıcı.
Dilhun: Yüreği kan ağlayan, gönlü yaralı.
Dilhuş: İçi rahat, gönlü hoş.
Diligüzar: Durmaksızın becerikliliğini öven.
Dilinaz: Konuşmaya nazlanan.
Dilinigar: Resmeden.
Dilinisa: Çok konuşan kadınlar.
Dilinur: Konuşmasıyla , gönüllere ferahlık veren.
Dilisu: Temiz konuşan.
Dilişan: Hatipliğiyle şan şöhret sahibi olmuş.
Dilişen: Şen şakrak konuşmalar yapan.
Dilküşa: İç açıcı, gönül açıcı, yüreği ferahlandıran.
Dilnaz; Nazlı ve işveli bir eda ile konuşan.
Dilnigir: Gönülde resim edilen sevgili.
Dilnişin:Göıiülde yerleşen, oturan.
Dilnur: Konuşmasıyla gönülleri ferahlatan.
Dilnüvaz: Gönül okşayıcı
Dilriş: Gönlü yaralı.
Dilruba/Dilrüba: Gönül kapan, gönül alan
Dilsafa: Gönlü şen şakrak olan.
Dilser: Hatiplik yeteneğini sergileyen.
Dilseren: Hatiplik yeteneğini gözler önüne seren.
Dilsever: Konuşmayı seven.
Dilsitan: Kendine bağlayan, hayran eden.
Dilsoy: Hatiplik yeteneği gelişmiş bir soydan gelen.
Dilsu: Gönlü su gibi berrak olan.
Dilsuz: Gönül yakan.
Dilp: Neşeli, mutlu, memnun.
Dilşah: Günüllerin şahı, sultan. 2. Otoriter.
Dilşan: Hatiplik yeteneğiyle şan şöhret sahibi olmuş.
Dilşat: Gönlü rahat, sevinçli.
Dilşen: Sevinçle dolu gönül taşıyan.
Dilşikar: Çok acıklı, yürek parçalayıcı.
Dilşikar: Gönül avcısı, gönül avlayan.
Dilten: Vücut diliyle konuşan.
Dilyar: Konuşkan sevgili.
Dilşikeste: Gönlü kırık.
Dimağ: Akıl, beyin.
Dinçay: Ayın en parlak, en net görülebilen hali. 2. Aydınlık ilerici kişi.
Diniz: Dingin, sakin.
Dirahşan: Parlak, parıldayan.
Dirik: Diri, canlı. 2. Acar.
Dirim: Yaşam, hayat 2. Yaşama gücü.
Dirisu: Temiz: faydalı, doru su gibi olan.
Didik: Yaşayış, hayat, varlık, sağlık, geçim. 2. Huzur.
Dirok: Tarih, hikaye, öykü.
Diyari: Armağan, hediye.
Doğannur: Işık saçan.
Doğay: Ayın yeni doğuş hali.
Döndü: Henüz evlenmemiş kız.
Döne: İadei ziyaret
Dönem: Belirli bir tarihsel niteliği olan zaman birimi.
Dönüş: Dönmek işi veya biçimi.
Dudu: Kadınlara verilen bir ünvan, hanım. 2. Yaşlı ermeni kadın.
Duducan: Hanımefendiliğinde samimi olan.
Dudugül: Güzelliği ve saygınlığı taşıyabilen.
Duduhan: Sözü geçen kadın.
Duhan: Duman. 2. Tütün.
Duhter: Kız, kerime.
Durean: Ömrün uzun olsun, canlı kal.
Dursune: “Yeter” ismi gibi son çocuk olması arzusuyla verilen isimlerden biridir.
Durugül: Gül gibi temiz güzel.
Durugün: Berrak gün.
Durugür: Sağı solu belli olmayan.
Durugüz: Sessiz geçen sonbahar.
Durukadını Sessiz ve temiz kadın.
Durunaz: Naz yapmak istemeyen.
Durunur: Sakinliğiyle gönüllere ışık saçan.
Durusel: Temiz akan su, akarsu.
Durusev: Sessiz, temiz ve sevilen kadın.
Duruseven: Kendisi gibi olanı seven.
Durusu: Arı, temiz, berrak sular gibi olan.
Duruşan: Şöhretine rağmen sessiz, sakin bir hayat süren.
Durutan: Tan vaktinin sessizliğini yaşayan.
Duruten: Çok temiz, pürüzsüz bir cilde sahip olan.
Duruyar: Sessiz, sakin sevgili.
Duşize: El değmemiş kız, bakire.
Duyal: Hassas, hisli, çabuk duygulanan.
Duygucan: Yüreği çok duygulu olan.
Duygucuk: Sevimli, kendi halinde olan, sevecen ..
Duygudaş: Duyguları başkasıyla aynı olan,
Duygun: Duygulu, hassas, hisli kişi.
Duygugül: Duygulu ve gül gibi güzel.
Duygugün: Doğduğunda duygulu anlar yaşatan ve de gül gibi bir güzelliğe sahip olan.
Duygugür: Duygularını coşkuyla ifade eden.
Duygugüz: Duygularında sonbahar hüznünü yaşayan.
Duygun: Duygulu, duyarlı, hassas.
Duygunaz: Duygularını ifade etmekte nazlanan.
Duygunisa: Duygulu, hassas kadın.
Duygunur: Duygularıyla herkesi aydınlatan.
Duygusal: çevresine duygu saçan. 2. Çok duygusal.
Duygusan: Duygusallığıyla tanınan.
Duygusay: Herkese karşı saygılı olan.
Duygusel: Coşkun duygulara sahip olan.
Duyguser: Duygularını rahatlıkla herkese ifade edebilen.
Duygusev: Duygulu olanı sev.
Duyguseven: Kendi gibi duygulu olanı seven.
Duygusoy: Çok duygulu bir soydan gelen.
Duygusu: Temiz duygulara sahip olan.
Duygusun: Duygularını yansıtan.
Duyguşan: Duygularının saflığıyla tanınan.
Duyguşen: Şen şakrak hisleri olan.
Duygutan: Tan vakti gibi hüzünlü duygulara sahip olan.
Duyguyar: Duygulu sevgili.
Duysal: Duygulan iyi yorumlayabilen.
Duysun: İşitilsin, bilinsin, şöhretli olsun.
Duyu: Hissetme, algılama.
Duyuş: İşitme, hissetme, bilinme.
Düman: Sis.
Dürdane: İnci tanesi. 2. Çok değerli,
Dürefşan: İnci gibi sözleri olan.
Düriye: İnci gibi ışıldayan, parlak.
Dürnev: İnci. 2. İnci tanesi.
Dürre: İnci tanesi.
Düş: Hayal, rüya, güzel rüya. 2. Gerçekleşmesi istenen şey, umut.
Düşsel: Hayal gibi olan.
Düşüm: Hayalimdeki, düşlediğim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder