Ne Arıyorsunuz ?

H Harfi İle Başlayan Kız Bebek İsimleri Ve Anlamları

Sayfamızda H Harfi ile başlayan kız bebek isimleri ve anlamları, h ile başlayan kız isimleri, anlamlı h harfi ile başlayan isimler, kız isimleri,kız bebek isimleri, yeni kız isimleri,en güzel h harfi kız isimleri,dini h harfi kız isimleri,kuranda geçen kız isimleri,yeni doğan kız bebek isimleri ve anlamları ,hazır kız isimleri bu sayfamızda yer alıyor.
https://isimlistesi.blogspot.com
Habibe: Sevgili, seven dost.
Habide: Uykucu, uykuya dalmış.
Habike: Açık gecelerde gökyüzünde boydan boya görülen uzun yıldız kümesi.
Habile: Hamile, gebe, yüklü.
Habinar: Nar tanesi.
Hacce: Hacca giden kadın. 2. Hacı kadın, hacı kız.
Hacer: Taş, gök taşı.
Hacil: Utancından yüzü kızarmış.
Hadice: Erken doğmuş kız çocuğu.
Hadiye: Asa, değnek. 2. Su içinde yükselip çıkmış kaya.
Hadra: Yeşil:
Hafıza: Edinilmiş bilgileri -akılda tutma, unutmama yetisi.
Hafide: Torun.
Hafize: Muhafaza eden, koruyan.
Hakgüzar: Haktan yana, hak yanlısı.
Hakikat: Bir işin doğrusu, gerçeği.
Hakime: Egemenliğini yürüten, sözünü geçiren, egemen. 2. Başta gelen, başta olan, baskın çıkan. 3. Duygu, davranış gibi şeyleri iradesiyle denetleyebilen.
Halay: Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde davul ve zuma eşliğinde toplu olarak oynanan bir halk oyunu.
Hale: Ay’ın çevresinde görülen ışık halkası. 2. Hrıstiyanlıkta aziz sayılanların resimlerinde başları çevresinde çizilen daire.
Halecan: Candan, içten dost
Halegül: Kutsal gül.
Halenaz: Kutsallığıyla nazlanan.
Halenur: Kutsal ışık.
Halet: Hal, durum. 2. Takdir.
Haletan: Kutsal ışık, Halide: Sonsuz, ebedi. 2. Saplanmış, dürterek batırılmış.
Halile: Zevce, kadın, nikahlı eş.
Halime: Yumuşak huylu, uysal.
Halise: Karışık olmayan, saf, katkısız. 2. içtenlikle, temiz yürekle, riyasız.
Hamaset: Yaradılıştan gelen cesaret 2. Yiğitlik.
Hamdiye: Tanrı’nın ululuğunu övmek için söylenen şükran sözü.
Hamide: Övülmeye değer.
Hamise: Beşinci.
Hamiye: Koruyucu; koruyan, arka çıkan.
Hamiyet: Yurtseverlik. 2. Ulusal onuru koruma çabası, güdüsü. 3. iyilikseverlik.
Handan: Gülen, sevinçli, neşeli, şen şakrak.
Hande: Gülüş, gülme. 2. Açılma. 3. Eğlenme.
Handecan: Gülen dost.
Handecik: Eğlenceli, sevimli.
Handegül: Gülün açması.
Handenaz: Nazlı gülüş.
Handenur: Işığın açılması. 2. Gülmesiyle ışık saçan.
Hanım: Kadınlara ve kızlara verilen· ünvan, bayan. 2. Karı, eş. 3. Kadınlığın bütün iyi niteliklerini taşıyan. 4. Toplumsal durumu, varlığı iyi olan, hizmetinde bulunulan kadın.
Hanif: Müslümanlığa sıkı sıkıya bağlı olan.
Hanife: Müslümanlığa sıkı sıkıya bağlı olan.
Harbiye: Savaşla ilgili.
Hare: Meneviş, menevişli kumaş. 2. Sert taş, kaya.
Harika: Yaradılışın ve imkanların üstünde nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran.
Harran: Ülkemizde bereketli bir ova.
Hasat: Ürün toplama, ekin biçme.
Hasen: Güzel, güzel yüz.
Hasene: Yararlı, iyi, güzel işler.
Hasgük Değerli eşsiz gül.
Hasibe: Değerli, soyca temiz, soylu.
Hasna: İffetine düşkün. kadın.
Hatıra: Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin saklandığı her türlü iz, anı. 2. Yadigar kalan.
Hatice: Erken doğan kız çocuğu, 2. Hz. Peygamberin ilk eşi.
Hatife: Sesi duyulduğu halde kendisi görünmeyen.
Hatime: Son. 2. Son söz.
Hatun: Kadın. 2. Bayan, hanım. 3. Eş, zevce. 4. Yüksek makamlardaki kadınlara ve hakan eşlerine verilen ünvan.
Hava: Gökyüzü. 2. Hava yuvarını oluşturan, bütün canlıların solunumuna yarayan, renksiz, kokusuz, akışkan gaz karışımı. 3. Gök doğrultusu. 4. Esinti. 5. Müzik parçalarında tür. 6. Keyif, alem. 7. Çekicilik, albeni, alım, cazibe. 8. Durum, ortam.
Haver: Güneşin doğduğu, yön, doğu.
Haveri: Doğu ile ilgili.
Havin: Yaz mevsimi.
Havva: Kitaplı dinlere göre yaratılan ilk kadın. 2. Hz. Adem’in karısı.
Hawer: Çevre, yöre, ortam.
Hayal: Zihinde tasarlanan, canlandırılan gerçekleşmesi umulan şey, hülya. 2. İmge. 3. Görüntü.
Hayat: Yaşam, dirim. 2. Doğumdan ölüme kadar geçen süre, ömür. 3. Yazgı, kader.
Hayran: Çok beğenen, hayranlık duyan.
Hayret: Beklenmedik, garip bir şeyin sebeb olduğu şaşkınlık, şaşırma, hayrete düşme.
Hayriye: Hayırlı insan.
Hayrünisa: Kadınların en hayırlısı.
Hazal: Kuruyup dökülen yaprakların güzelliği.
Hazan: Güz, yaprak dökümü, sonbahar.
Hazime: Tedbirli, akıllı. 2. Hazmettiren, sindiren.
Hazin: Acıklı, hüzün veren, dokunaklı.
Hazine: Altın, gümüş, mücevher gibi değerli eşya yığını, büyük servet. 2. Değerli şeylerin saklandığı yer. 3. Gömülü veya saklı iken bulunan değerli şeylerin bütünü. 4. Kaynak.
Haziran: Yılın altıncı ve en güzel ayı.
Hediye: Armağan.
Hejan: Değerli, önemli.
Hejar: Yoksul, fakir.
Heji: Sevme, sevgi.
Hejir: İncir.
Hejmar: Adet, sayı, miktar.
Helal: Din bakımından yenilmesinde. kullanılmasında sakınca bulunmayan şey. 2- Nikahlı, evli kadın.
Helbest: Şiir, güzel söz.
Hemgel: Evren, kainat.
Henna: Kına ağacı.
Hepgül: Sürekli mutlu yaşa ve gül.
Hepöz: Özünü devamlı koruyan, bozulmayan, özü sözü bir.
Hepşen: Neşeli ve güzel ol.
Hera: Mitolojide analığın yüceliğini temsil eden tanrıça.
Herik: Tohum, nüve, öz.
Hesiyan: Hissetmek, duygulanmak.
Hesna: Güzel, hanım, efendi kadın.
Hevdar: Ortak, arkadaş.
Heveren: Ay ışığı, mehtap.
Heves: Arzu, istek, eğilim. 2~ Gelip geçici istek.
Hevgel: Yardım, destek.
Hevi: Dua, umut, beklenti.
Hevin: Aşk, sevda.
Hevindar: Sevdalı, aşık.
Hevjale: Şarkı, türkü.
Hewa: Gök, sema
Heydedan: Çok parlak, göz kamaştıran.
Heyecan: Sevinç, korku, kızgınlık, üzüntü, kıskançlık, sevgi gibi sebeplerle ortaya çıkan güçlü ve geçici duygu durumu. 2. Coşku.
Heyin: Varolmak, varlık.
Heyran: İyi dost, aziz dost.
Hezar: Bülbül. 2. Çok, pekçok.
Hezel: Şaka, latife.
Hıfziye: Ezberleme. 2. Saklama, koruma.
Hical: Gelin odaları.
Hicran: Bir yerden, bir kimseden ayrılma, ayrılık. 2. Ayrılığın sebep olduğu onulmaz acı.
Hilal: Ayça, yeni ay.
Hildan: Yükselmek, çıkmak.
Hilde: Kurtulmak. 2. Yükselmek, ilerlemek.
Hilkat: Yaradılış.
Hilmiye: Yumuşaklık, yavaşlık.
Hinar: Nar meyvesi gibi bereketli.
Hoşcan: İyi insan, güzel kişi.
Hoşdil: Tatlı dilli.
Hoşeda: Nazlı güzel
Hoşfidan: Tatlı, sevecen genç.
Hoşgül: Tebessümü eksik olmayan.
Hoşnaz: Nazlı, sevimli.
Hoşnigar: Resim gibi hoş sevgili.
Hoşnur: Sevimliliği ve cana yakınlılığıyla ışık saçan.
Hoşnut: Herkesi memnun eden.
Hoşnüma: Güzel ve hoş görünen görünmü etkili ve güzel.
Hoşses: Tatlı, edalı, işveli.
Hoşsoy: Tatlı, sevimli bir soydan gelen.
Hoşsu: Gönül ferahlatan.
Hoşfan: Güzel, göz alıcı.
Hoşten: Yüreğinin sevimliliği dışına vurmuş olan.
Hulkiye: Yaradılıştan gelen huy.
Hulya: Kuruntu. 2. Kurgu. 3. Fikir. 4. Sevda,
Huri: Cennette Yaşadığına inanılan kızlara verilen ad. 2. Sevgili.
Huriay: Güzeller güzeli.
Hurican: Çok güzel dost.
Huridil: Sözleriyle herkesi kendine hayran bırakan
Hurigül: Güzeller güzeli.
Hurigüz: Mahsun, hüzünlü güzel.
Hurinaz: Nazlı güzel, nazenin
Hurinur: Işık saçan güzellikte olan.
Hurisel: Coşkulu güzel.
Huriser: Cennet kızlarının başındaki yöneticisi.
Hurises: Sesinin güzelliğiyle herkesi kendine hayran bırakan.
Hurisu: Güzelliği ve temizliğiyle bilinen.
Hurişah: Güzel ve etkili kadın.
Hurişan: Güzelliğiyle ünlenmiş olan.
Hurişen: Fiziğiyle güzel ve de yüreğiyle içten olan.
Huriye: Hurilere benzeyen güzel kız. 2. Coşkulu duruma geldiklerinde hurilerle buluştuklarına inananıann kurdukları
bir tarikat
Huriyüz: Çok güzel yüzü olan.
Hurmız: Jüpiter yıldızı.
Hurşide: Güneş.
Huzur: Gönül rahatlığı.
Hülya: Tatlı düş, hayal.
Hüma: Mübarek, kutlu.
Hümeyra: Beyaz tenli kadın.
Hüray: Ay gibi özgür ve güzel.
Hürgül: Gül gibi özgür ve güzel.
Hürgüz: Sonbaharın özgürlüğü.
Hürmet: Saygı, sevgi duygusu.
Hürmüz: Eski İran takviminde Güneş yılının ilk günü.
Hürnaz: Özgürlüğüne nazlı olan.
Hürnur: Özgürlük aşılayan.
Hürrem: Güler yüzlü, şen, insanın gönlüne neşe veren.
Hürsel: Özgürlüğünü yüreğinde coşkuyla taşıyan.
Hürsen: Özgürlüğüne düşkün olan.
Hürses: Özgürlüğün sesi.
Hürsev: Özgürlüğü sev.
Hürseven: Özgürlüğü seven.
Hürsever: Özgürlüğü seven.
Hürsay: Bağımsızlığıyla saygınlık kazanmış olan.
Hürsoy: Özgürlüğüne düşkün bir soydan gelen.
Hürsu: Kendi yolunda ilerleyen. 2. Bildiğini okuyan
Hürşan: Özgürlüğü şanına, şöhretine uygun yaşayan.
Hürşen: Özgürlüğünden memnun olan.
Hüsna: Daha güzel, pek güzel,
Hüsniye: Güzellikle ilgili.
Hüsnüan: Güzellik.
Hüsnünazar: İyi gözle görme.
Hüsnüye: “Hüsniye” isminin bir başka söyleniş biçimi.
Hüsran: Zarar, ziyan. 2. Beklenilen şeyin elde edilmemesinden duyulan acı, üzüntü.
Hüsün: Güzellik. 2. İyilik. 3. Olgunluk, kusursuzluk. 4. Düzen, düzgünlük.
Hüveyda: Belli, belirgin, açık.
Hüzün: Tasa. 2. Üzüntü, sıkıntı. 3. Gönül üzgünlüğü.
Hüzzam: Türk müziğinde en eski makamlardan biri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder